Kimbilirsana tutunurken sevgilim hayat yapraklarından şiir düşürdüm çıkmaya çalışırken yaşlı gövdene iksirin nedir, bulmak istedim sonsuzluğun gövdesinde uyanmak bir namazlık olsa da selâmım sonuna kadar dirençle çekmek istediler ayaklarımdan aşağılara aşağılara yüzleri dünya maskeli adamlar soytarı düzenlerle sırtıma kendi yüklerini ve her türlü daleverelerini yüklediler unutturarak soluk soluğayken yarışa bile girmemişken üstelik büyük yara tacirleri ölümcül sinekleri salanlar tanrıca düşenler, toplayamadan arkalarındaki yıkımı adayı oldular yaptıkları işlerin altında kalmaya yaz değildi her zaman mevsim ama uğraşları her mevsimlik meyveyi yığmaktı kendi önlerine dilenir oldu sonunda insanlar kendilerinden çıkan taamdan kemirdikçe hayat ağacını bu ebedi kemirgenler kendinden düştü insan düşmek istemedim şiirden hayat düşmedi gözümden göz diktim uzaktaki yıldızlara kement attım yakalar mıyım bilinmez bir masalın ucundan yukarı çeke çeke kendimi ve.. eker miyim ne kadar insanca düş varsa elimde yaklaştığım bütün yıldızlara kim bilir! 24. 12. 2014 / Nazik Gülünay |
ÖZÜNE SAĞLIK