AHYÂR’ yaşamak arzusunun üstünü toprak örtemez ey ! keşkeler kırıldığında dudağımızda devası hardır bir aşkın ’ zamanla kayboluyor yollar ve köprüler bırakalım gürül gürül aksın ırmaklar suyun da sızısı varsa kendince gizli bir ezberdir gelip geçtiğimiz duraklar çünkü özlemek seni Anadolu’nun kucağında yetim kalmaktı bulutlar susuyordu bakarken ardından kuşlar bir o kadar hırçın gökte gülen ayva yerde ağlayan narın sızısı bu yağmura kanat açan tomurcuklar kadar titredi mi h’iç sesin aşk hiç doymayan vedaların hastalıklı yüzüydü ve kader entarisi sadakatin örtüsü ah ömrümün sararmış günlerine sardığım yanım sabır tanelerini kaldırınca aradan yüzümden düşüyordu asma dalları bilmelisin güneş mutsuzları incitiyor daima döşe yazıyorum almıyor düşe yazıyorum sığmıyor göğe yazıyorum tufandan kaçıyor ağrı çiçeklerim ah yüreğimin varoşlarına sakladığım sevdam ! s’üz beni dilersen yasla mezar taşına öl dedin de ölmedim mi |
Kutluyorum kalemi keyif aldım okurken...
Yüreğine sağlık
KUTLARIM
Sevgi ve saygılarımla...