tohumdaha nereye kadar taşıyacağım içimdeki cesetleri düşümü topluyorum ölü bakışlarından çocuk ağıtlardan, kavgalardan bir çiçeğin başını doğrultmaya yetmeli gücüm su istiyor toprağı kuru, çöl toprağım aynımı görüyorum on binlerce yüzde bir saha açılsın istiyorum gittikçe daraltılan alandan bakışları bozguna uğramış ayaklar durgun gerçek okunsun halka düşmesin yere esintideki son tohum sekmesin direnç nasıl olur diyor us üç beş kişinin elinde döndürülür bu güzel, ay işlemeli dünya nasıl olur da elleri kelepçelenir düşü mavi olanların burulur boyunları durdurulur geçit yok diyen bir sesi unutmuyorum geçit yok emperyalizme sömürü düzenine neden rengi al olmasın hayallerimin üç beş el değil bütün eller bizim yıkılan her şey düzen, umut, kurumlar bir kaç kişinin eseri değil yüzünün gülmemesi bu ölü yüzlü insanların herkesin üstüne dökmeyi başaramazlar bu ölü toprağını çöl de yağmur bulutları taşır yerde kalmaz dirilten tohum!.. 07. 12. 2014 / Nazik Gülünay |