Okuduğunuz şiir 4.12.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Kimse Aşk Kalmıyor
...Doğan Güneş’e
kimse aşk kalmıyor, yitenler oluyor ah ki vakti yok hiçbir şeyin deniz kıyıları oluyor herkesin uyuduğu saatlerde. bir platodan geçiyor türküler ve efendiler kendini vuruyor şakağından bir mauser uzak desem değil, dağlara doğru... ve uzanıyor sesi çay kenarlarından süzülerek
herkes acısıyla karartır sabahı tomurcuklardan kurulmuş bir barikatta kaldırılmak istendikçe büyüyen ve durur yörüngesinde hiç ayrılmadan direnen fotoğrafları yalnızlığın
kimse aşk kalmıyor, yitenler oluyor ey reddedilen yenilgi ey zaferi harmanlayan kırlangıç bütün gülüşleri yüklenmişsin mezarlara çizilen resimler gibi ve kırgınlığa benziyorsun nedense nasılsa uğramaz diye rüzgâr gövdesine vurulmuş bir ağacın
alnına vuran yıldızın kızıllığı bir senfoniye eşlik ediyor sosyalist öğütlerle sesine yansıyan tarih akşam günaydınları kadar anlamsız eksik bir şiveyle söylüyor güneşin türküsünü ama unutmaz çocuklar yine de kağıttan teknelere binen şiirlerin ulaşınca bir istiridyeye
kimse aşk kalmıyor, yitenler oluyor yalnız özlenince girilen sokaklar bile ve sonradan öğreniliyor düşünce geriye omuzlarından yeni söndürülmüş bir cumartesinin kokusu kayıp bir ülkenin yangınından...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kimse Aşk Kalmıyor şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kimse Aşk Kalmıyor şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sevgili ustam; Keyifle okudum. Tek kelime ile muhteşemdi. Ayakta alkışlıyorum, tebrikler... Emeğinize, yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun. Bu güzel eserinizi bizlerle paylaştığınız için size teşekkür ediyor, en kalbi duygularımla sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Esen kalın…
''kimse aşk kalmıyor, yitenler oluyor'' Zamanı kadranından çıkararak söylüyorum ki, tutarsız bir çağ'da izdiham yaratacak 'aşklar'ın olsun çocuk.. Aşklarında,sevdandan ötürü ilkin ütopyan ipi göğüslesin ama..
Seslerimizin birbirine değmeden az önceki süreci düşündüm de, ne çok biriktirilmiş sözlerimiz varmış meğer.. Selim Temo,Zerga,şiir,umutlarımız,Cumartesi,ve 'biçare' düşlerimiz.. Paçavra devletler ve sokaklarımızda kol gezen zorbalıklarından söz etmiyorum bile.. Anımsarsın,sen,istiridyenin içinde kum tanesiydin bir zaman, bense her zamanki gibi dibi delik bir sandal'la suyun üzerinde.. Kişisel melodini kolektif senfoniye dönüştürmen tıpkı o istiridyenin hikayesinde ki gibi seni 'inci' kılıyor kozasında.. Say ki ağ atıyorduk imgelere.. İşte o imgeler mahvedilen insanlığın kurtarıcısı gibi çoğalmış,çoğalmış kocaman bir şiir denizine dönüşmüş.. Zaferi muştulayan üretken ellerine sağlık.. İnsanlığın büyük düşüne dair umudun her daim yoldaşın olsun.. Cumartesi direncinde,hep güzel 'aşklarla' kal dostum..Sevgilerimle..
hoş geldin Irmak...insan sevdiği şairleri bir arada görünce mutlu oluyor...hele ki araya takvimlere sığamayacak uzunlukta sessizlik de girince...ki takvimler herkese aynı rakamları gösterir oysa... bilmezler ki herkesin içinde farklı ilerler zaman...kaldı ki; susmayı tercih edip, işaret dilini kullandığımız bir zamandan da fazlasını beklemek; terkedilmiş bir gezegende rezervasyon yaptırmaya benziyor...biz şimdiden galaksimizde yerimizi ayırtalım...gök taşları yaklaşıyor...biri yukardan düğmeye basmadan rezerveleri kurtaralım gözüm...
az önce bir yıldız kaydı piro, dileğini tut yeryüzüne çarpmadan:))
ve sen kardeşim dostun dostuna ne güzel armağanıdır bu...
Bazı şairlerin yazdıkları şiirler şiirden çok daha ötedir. Bu bir ithaf şiiri olmasına rağmen muhalifliğin ve duruşun rengidir aynı zamanda. Hem şiire verilen önem, duyulan saygı ve emek her dizede kendini hissettiriyor.
Çalakalem ve bireysel dökümanlarla yazılan, topluma dokunmayan, özensiz şiir yazarak; ve üstelik böyle olmasına rağmen şiiri gene de hayatlarının merkezine koyan arkadaşların okuması gereken bir şiir bu.
Irmak Eriş'in bütün şiirileri böyle, okunası ve düşündürten hem bakış hem de şiir bağlamında...
Sanırım bazılarımzda aşk!a sitem çok şey barındırıyor... Bir kırıldık mı bin dertten düşüyoruz ''Kimse aşk kalmıyor'' evet daha çok kimse insan olamıyoru da sorguluyoruz... Mezarlar kayıplar cumartesiler tomurcuklar ve tamamlanmayan vaatler...
Şiir birçok duygu uyandırdı Çoğu zaman yazarken bir yaradan kaleme başlar başka bir yarada bulurum kendimi belki de bu yüzdendir...
şivenin rengi ne olursa olsun ister kızıl ister mavi kimse aşk kalmıyor evet aşka kur yapacak mevsimler geçkin yüreği barut kokan hazanda kan kırmızı inançlar dökülüyor bu coğrafyada daldan koparılan çiçek omuzlara dökülen kömür karası ve kimliği belirsiz insan çığlıkları kimse aşk kalmıyor alnımıza vurulan kelepçeden başka oda bir gün beyaz kanatlı güvercinlere yüklüyor saçlarını bir çocuk gülümsüyor mahpustan....
'Kimse aşk kalmıyor' kimse dost, kimse yar kalmadığı gibi. Zamanla her şey kimseleşiyor etrafımızda, kendimiz bile! Şiir güzel, şiir anlamlı. Bir dosttan bir dosta nasıl hitap edeceğini nasıl sesleneceğini iyi biliyor şair. 'Güneşe akın edenlerin' türküsü hep yangın yeri gibidir.