Seninle Ölmek
Gidiyorum...
Gecenin karanlığına sarılıp, Bulutları, gözlerimden düşürüp, Sabahın doğan güneşini beklemeden, Gidiyorum. Bu şehri sana emanet ediyorum. Elini tuttuğum anları, Yazdığım şiirleri, Sessizliğe bürünen kaldırım taşlarını, Ve, Dilencinin ’Allah, seni sevdiğine bağışlasın.’ duasını, Geride bırakarak gidiyorum. Kanadı kırık bir kuş gibi, Çırpınıyorum... çırpınıyorum... çırpınıyorum... Ama ne fayda! Gitmek kader yazgısıymış meğer. Gitmek gerekmiş. Ellerinden mahrum kalmak, Gözlerine hasret tütmek, Sözlerine can vermek gerekmiş. Bütün her şeyi geride bırakıyorum. Gidiyorum artık. Seni, Sensizliği, Sessizliği, Ve sensiz geçen geceleri, Geride bırakarak gidiyorum. Bir gün. Evet bir gün. Yolumuz bir şehrin, Çıkmaz sokaklarında karşılaşırsa, Ne olur. Durma! Adımların benden kaçsın. Ben, senden kaçayım. Bu şehrin çıkmaz sokaklarının En tenha köşesinde oturup, Seni seveyim. Seni yaşayayım. Sensizken, Seninle öleyim. İbrahim Halil ÖZLÜ Şiirime Uğur Böceğini layık gören değerli sayfa yöneticilerime teşekkürlerimi arz ederim. |