SÜKUT-U HAYAL
Bir düş’ün eşiğindeyim,
kelimeler yorgun, gölgeler yüz çevirmiş güneşe. Bir nefes kadar yakınken umut, bir ömür kadar uzak artık sesler. Gecenin kör kuyusunda, yalnız yıldızlar fısıldar geçmişi. Her biri bir hatıra, bir vedanın izi, bir yitirişin yankısı. Sükut var şimdi; gürültüsüz, tarifsiz. Hayallerin kırık cam parçaları, avuçlarımda kanayan geçmiş. Sanki bir rüzgar uğrar gönlüme, yavaşça savurur anıları, ama asla götürmez tam anlamıyla. Her hatıra bir nakış olur, sessizce işlenir ruhuma. Düş’ler artık düşmüyor payıma, sözler titriyor dudaklarımda. Bir sır gibi taşıyorum içimde yaşanmamış yılları, özlemleri ve yanılgıları. Ve şimdi, bir suskunlukla doluyum. Sözler yetersiz, ama kalemim hâlâ titriyor. Çünkü her suskunlukta, bir hayalin çığlığı saklı. Gözyaşlarımın izinde gökyüzü bir perde gibi kapanıyor, her damla bir yıldız söndürüyor belki. Ama kim bilir, belki de sükutun ötesinde yeniden doğuyor hayaller. Zamanın yitirdiği her şeyi rüzgarlar taşır bilinmeze, ve bir gün… belki bir şiirde, belki bir yankıda hayallerim yeniden ses verir. kul ahmet |
rüzgarlar taşır bilinmeze,
ve bir gün…
belki bir şiirde,
belki bir yankıda
hayallerim yeniden ses verir.
hayat feedback-geribesleme yapar. Buna araç olur hayatın akışı. her nesil aynı döngüde ömrünü harcar durur. Şairim bunu çok güzel anlatmış dizelerinde... Okunası ve güzel şiirini tebrik ediyorum. Esenlik diliyorum.