Çığlık MasallarıUzağına düştüğüm her düşün belasıyla Kanadı kırılan ve O kırık kanatlarıyla ölüme uçan Kendi etini yerken lanetlenip Kör kuyulara hapsedilen Bir bitişe yazılan adını temize çekmeye çalışan Ve sonunda O koca hiçliğin kendisine dönüşen ruhumu Al geri Ben seni daha fazla sevemem tanrım Çünkü İçimin kalmadı temiz bir yeri Sırtındaki derisi soyulup Yüzü açığa çıkan Ama gözlerine söz geçiremeyip Kendi gerçek yüzünü bir türlü göremeyen Düşleriyle boğulan ve yatağını mezar yapan tüm duygulara and olsun Ölüm size bir kuruşluk can vermeyecek Kaçın ve kurtulun Kaçın dönün yuvanıza geri Kabuğunu yolduğum her gerçeğin altından çıkan diğer gerçeklere itiraf ediyorum Sana inanan tarafımda yaşayan çocuk öldü Değişim yakın Değişim öyle acı verici ki Kırılan kemiklerinin sesleri ürküttü tüm kuşları Korkuyla kaçan ruhlar geri dönmez Gökyüzü bir daha huzuru bulamayacak belli ki Kıyameti böyle bilmezdiniz Sessiz ve derinden olacağını da tahmin etmediniz değil mi Ama yırtılacak deri Çirkin ve lanetli bir iblise evrilecek çocuk gülüşleri Ne olduğunu anlamayacak bile aklın Tuzak evin gibi hissettirecek Ve Şeytan en masum yüzüyle avlayacak sizleri Uyarırım Azizler yok bu masalda Seni Sizi kurtaracak O “Son” sol yanınızdan vuracak Uykuya dalan her çocuğun düşlerine kan bulaşacak geceleri Ama Siz Hiç yastığınızın fısıltılarını dinlediniz değil mi Size seslenirken başka diyarlardan Yüzüne gülenlerden kork diye uyarmadı mı sizi Çok geç kaldınız Hem de çok Bu yolun yok geri dönüşü Ah Geç kaldın sen de çirkin buruşmuş ve yaşlı ruhum Gittiğin o yerde başladığın yaşa dönemeyeceksin Ve hiçlik hiçlik olarak kalacak içinde Dolmayan her duygunun yerine başka bir yokluk doldurup Kuruyup gideceksin sonunda hiç alınmaması gereken o nefes gibi |