susuntu
yağmurun sesini unutanlar var sevgili
ve imkansız düşlere ne kadar da uzaktır insanlar yasaların onaylamadığı törelerin katline ferman çıkardığı sevdalara ne kadar.. uykular ıssız kabuslar bahtiyar yağmur sevgili yağmur! kadim zamanlar için tufan ezgisi.. yağmur gibi iniyorsun içinde renklerin cezbeye tutulduğu yağmur gibi eğriciklerinde ıslanmış dilekler ahşap bir saçaktan ruhuma düşer gibi vahiy gibi son baharın son günlerinde düşen son yaprak gibi.. oysa bilmelisin ki böyle zamanlarda içimden parmak kadar kuşlar havalanır boğazımda dokuz düğüm arapsaçı acılar evecen yutkunmalar var içinde sımsıkı acılarımın zemheriye tutulmuş arzular var.. hatırla! kaçaktık ve günaha meyilli yağmurun çatkapı yağdığı rivayet ediliyordu cizre ırmaklarına boynunda her hasrete ayarlı gri beyaz bir kaşkol bekçiler çekilmişti caddelerden ve hırpaniydi sokaklar ürkmeden geçiyorduk peri gölgelerinin arasından bir bahar düşlüyorduk besbelli içinde bembeyaz açıyordu erguvan.. |
içinde bembeyaz açıyordu erguvan..
ne güzeldi,
aykırı sevdalara yer yok
başkaları çizmeli onun boyunu posunu:)
tebrikler..