suedaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın marangoz ne yapar diye soran 7 yaşındaki Sueda’ya..( ki o zaman beş yaşındaydı) nicedir doğru kekeleyemiyorum kelimeleri. tekerrürün tarihine taşıyor zihnim. özlediğim bir şey var bir gül kanıyor dimağımda bir soluş alıyor beni bir sessizlik bir zemheri.. severek tükettim ömrümü ben Sueda hüznümü saymazsan ayrıcalıklardan yoksun marangozlarsa sunta kontrplak ne varsa.. bir zafer işareti gibi tehditkâr kırgıl ve çatalsıdır insanlar. kimi asker diyor kendisine kimisi de gerilla.. birinden biri vuruluyor dağlarda sonra. kurşuni geceyi yırtıyor çığlık. ruhumda bir sinir ve alerji cereyanı ellerimde. kağıtta bin kurşun sesi. inadına ağlamıyorum Sueda. dinecek gibi değil bu acı. bin ömürlük gözyaşlarıyla. doğrudur bazılarının kahkahayla güldüğü ve kahırla diş sıktığı bazılarının. ve doğrudur ölümün slogan attığı Der’ada Sabra Şatillada içimde kınsız bir öfke var sueda şuramda yani tam da Diyarbakırda. Sueda! adını anıyorum Dicle çürüyor kendi öz yatağında. dışarıda amansız bir fırtına kopuyor susuyor insanlık. yüzümden pusmuş şehirler geçiyor. kesif bir hardal kokusu alnımda. anla işte Sueda ne olur iyi anla dünya dediğin dilsiz bir morg tarihin utancını saklıyor bağrında.. dediğim giden bir tren değil bir vapur bir martı ya da bir kedi değil. çünkü Sueda düşünce gibi büyür insan ve yavaş yavaş yiter sonra susarak aynaya her baktığında... |
Bir kaç kez okuyarak...
M Ü K E M M E L D İ...