KARIŞIK ...
Karışık Şiir
Seninle sevişmek ; evrensel bir iklim düşürmektir dışarıdaki mevsim döken ağaçların gölgesine… Sen gelirdin gece yıkılırdı Üşürdü dışarıdaki akşam Düşerdi zaman ansızın duvarlara Aklım dolaşırdı dar odalarda Ve sen bir şiir olurdun sarılırdın boynuma… Ey sen ne güzelsin sonbahar türkülerim İçerde düşler Dışarıda yokluk Bana en aziz dost nakaratındaki yalnızlık… Kabuk tutmayan ayın utangaç yüzü Var sen de söylenme Bu karanlıklar boğarken koridorları Bilmez misin tökezler adımlarım Ve aynalar yüzüme unutkanken bu vakitler… Şimdi bir şiirin önünde öldürülmek ne de güzel olurdu “ben ölürsem akşamüstü ölürüm” demiş biri Beni tutanaksız bir gece vakti sunun toprağa Sakın çağırmayın kimseleri Bir erkenci kuşlar olsun yanı başımda Ah buğdaylar ! sizde gelin yeşertin üstümü…. II Taşların şarkısı şu Akıp dökülen bu sular Tanrıların sesi her şey Dökülen şelaleyi dinleyen ay Ve kendiliğinden yeşeren kutsal ot… Kılıçlar suskun ateşin aşkında Dövülen korlar Çekiç sesleri ve deli rüzgar Kasırgaların yelesinde kırlangıç yuvaları… Uçurum kenarında kendi derisini diken(i) Paslı iğneler korkutmaz Çekilirken canlar Her kuyu bir denizdir Yusufçuklara Şems’in izlerinde susmaktır az ölümü sevmek… Ve aşk yaşamaktır karasal bir iklimin tüm sesli korusu olan serçelerle bir olup yeni güne uyanırken gökyüzünü sebepsiz öpmenin ilk lezzetidir bakışların kahvaltısında… Ve her uyandığımız gün cennettir nefesimizde, mesela ne güzel duruyor açık pencereden gelen serin hava..Bu yüzden yakabilirsin tavanları yıldızları görmek için… |
tebrikler ve saygılar sunuyorum...