RuletBilir şehirler Solgun yaprağın üzerine düşen çiğ damlası da bilir Kumsaldaki kum tanesi Yaşlı sandalcı Gürbüz çocuk Ölüm döşeğindeki hasta Hepsi bilir İnanmaktır yolu yaşama tutunmanın Özlemek yetmez İstemek yetmez Yürümek, hattâ koşmak da yetmez İnanmak gerekir Sözcükler getirir parıltıları Can suyu verir çürümek üzere olan köklere Fakat yetmez, yetemez Kimsenin dokunmadığı gibi dokunmak Mutlak bir güven duygusu taşımak Hırçın dalgalarını denizin, Eğip bükmek Evet güzeldir bunlar ya, Eksiktirler de biraz Taşın sabrı Düşün imgeleri Size nasıl da muhtacım? Yoruldum savaşmaktan yel değirmenleriyle Çoğalmak isterken azalmaktan yoruldum Kamçıladığım doru tay Beni sonsuz kederlere götürüyor Koynumda bir yalanı besliyorum üstelik Soğuk ellerim İçim de soğuk Üzüleceğim besbelli Unutacağım taramayı saçlarımı Bin yıllık şaraptan içeceğim Öğrenmeliyim herkesin bildiği bu gerçeği Ve artık kabullenmeliyim Saatin sarkacı döndürülemez geriye İzler isimler gidemezler bir adım dahi öteye Anlamalı, idrak etmeli şimdi Siyah sızılar giyinilmeli Acı Betimsiz kalsın varsın masallar Gökyüzünün sonsuzluğu Sökülsün içimden Çünkü yakındadır nar vakti umutlarımın Kelimelerimin tükendiği andır... |