İtalik
Bir kurtulabilseydi koşumlarından
Yağmur öncesine rastlasaydı bir de, Nasıl değecekti dudaklarıma, duyduklarıma Fakat yaldızlı örtülere döküldü Leke sandı ötekiler Sadece ben bildim yüzünü Sadece ben Göldeki en alımlı çakıl taşıydı Göl kenarındaki en haylaz çocuktum Sevinin en talihsizleriydik biz ikimiz Kilitlenmiştik zamana Savruk cümlelere benzetilmiştik Şimdi tırnaklarımla söküyorum albümdeki bizi Sancıyor göğüs kafesim Ve alayına sövüyorum kaldırımların Bir vakitler utana sıkıla türettiğim, Oysa ile başlayan söylencelerimden de cayıyorum Çok satan kitaplardaki Hikâye kadınlarına gülümsüyorum Sabah olmadan, Ne söyleyeceksem söylemem lâzım Kalemim izmarite, Kâğıt tomarı karanlığa dönüşmeden önce... |
Güne yakışan bu güzel eseri ve onun sahibi sevgili ustamı kutluyorum. Emeğinize, yüreğinize sağlık.
Sevgi, saygı ve selamlarımla, hoşça kalın…