GÖLGESİNDE...GÖLGESİNDE… Soğuk algınlığı bir iklimin tam ortasında tek kişilik kelimelerle sevişirken, sen hep geçerdin durmadan aklımın en kuytu sokaklarındaki solgun yollarda. Tutup bir kentin en ucundan yeniden dirilmek için firari duygularla bir roman daha yakardım kaldırımlarda. Sırf ısınsın diye o sevdiğin uzak yıldızlar… Kahve gibiydi gözlerin Maviye bakışın Toprak kokusundaki yağmur sanki Gök rengi bir fincan Gerisi derin bir öykü işte kokun… Bir asansörde ilk kez öpüşmek Göğe yükselmek kadar güzel işte Tavanlara kalmadan bakışlar ve yaşamak Tenin bahar nefesim solgun sonbahar… Fotoğrafların bahar elçisi Ektiğin sardunyalar dilek ağacım İki adım ötede açelyalarında yağlı ilmekli tesellin Sehpamda manolyalı duruşlu resmin…. Dışarıda sen akardın Çay tadında içtiğim gece üşürdü Bu kente yaprak düşerdi Ben ardından gelirdim tüm tayfalarımla Tutup bir kırlangıcın peşine giderdim… Şiirden gemiler yapıp karasal iklimde uçağa dönüştürürdü Kelebekler…kelebekler…kelebekler Daralırdı oda kısalırken vakitler Sarıya boyalı şarkılar yükselirdi Lambaların altında adam akıllı bir yalnızlığın senfonisi…. Ben seni resimlerde öperdim az emperyalist. Ne kadar az üşürsem sana o kadar sarılırım ya da seni severken terlediğim zamanlar yazda olsa bil ki hatıralara ısıtmak için pragmatik… Ya da en gerçeği gelip dokunsa dudağın dudağıma ben nehirlere şarkılar bile söylerim yaktığım kitapların aydınlığında ya da ısınırım belki bir şiirin gölgesinde…. |
yine muhteşem bir şiir düşmüş sayfana.
Dışarıda ahmak ıslatan yağmurlar
yağar ruhuma
sen sen diye içime çekerim nemini
sensiz renksiz gecem
yıldızlarını gizler ay kararmış
Bu kente yolcular bir bir giderken
gelen sen neden olmadın
................................
tebrikler sevgili arkadaşım..