6
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1304
Okunma
GÖLGESİNDE…
Soğuk algınlığı bir iklimin tam ortasında tek kişilik kelimelerle sevişirken, sen hep geçerdin durmadan aklımın en kuytu sokaklarındaki solgun yollarda. Tutup bir kentin en ucundan yeniden dirilmek için firari duygularla bir roman daha yakardım kaldırımlarda. Sırf ısınsın diye o sevdiğin uzak yıldızlar…
Kahve gibiydi gözlerin
Maviye bakışın
Toprak kokusundaki yağmur sanki
Gök rengi bir fincan
Gerisi derin bir öykü işte kokun…
Bir asansörde ilk kez öpüşmek
Göğe yükselmek kadar güzel işte
Tavanlara kalmadan bakışlar ve yaşamak
Tenin bahar nefesim solgun sonbahar…
Fotoğrafların bahar elçisi
Ektiğin sardunyalar dilek ağacım
İki adım ötede açelyalarında yağlı ilmekli tesellin
Sehpamda manolyalı duruşlu resmin….
Dışarıda sen akardın
Çay tadında içtiğim gece üşürdü
Bu kente yaprak düşerdi
Ben ardından gelirdim tüm tayfalarımla
Tutup bir kırlangıcın peşine giderdim…
Şiirden gemiler yapıp karasal iklimde uçağa dönüştürürdü
Kelebekler…kelebekler…kelebekler
Daralırdı oda kısalırken vakitler
Sarıya boyalı şarkılar yükselirdi
Lambaların altında adam akıllı bir yalnızlığın senfonisi….
Ben seni resimlerde öperdim az emperyalist. Ne kadar az üşürsem sana o kadar sarılırım ya da seni severken terlediğim zamanlar yazda olsa bil ki hatıralara ısıtmak için pragmatik… Ya da en gerçeği gelip dokunsa dudağın dudağıma ben nehirlere şarkılar bile söylerim yaktığım kitapların aydınlığında ya da ısınırım belki bir şiirin gölgesinde….
5.0
100% (11)