SİSLER..




Aşk karşıda
IŞIKLAR solgun yakamızda
Rüzgar sürgün
Sürgülü paslı güneşe giden kapılar…


Koyu karanlık yalnızlıklar
Ey deli yıldızlar
Açın perdelerini tüm kızıl şarapların
İki öpüşse de düşse yer toprak…



Yağmurlu mısralar
Islak öpücükler
Tanrıların kurak dudakları
Terli sevişmelerin tenindeki ezgi...



Düşen yaprakta bahar
Son düşen sarı
Ve sana sarılmak
Tenhalar çoğaldıkça daha çok…



İklimler üşürken dışarıda
İçeride derinden bir yer sunmak
Gaz lamalı telaşlı dokunuşlar
Gölgelerden barikatlı anlar….



Akşamlar çökmüş çatılara
Son kırlangıç da havalandı
Sarkık göğüslerin uçurum uçlarım
Bir öpsem ha düşeceğim
Tüm sığınmacılığım zaten kimliksizken…



Emzirilmiş mazinin açan tüm çiçekleri
Ah çiğdemler
Kar/delenli mevsimsel sevişmeler
Ak yağmurlar düşecek az sonra….




Üşümek olmaz çınar bu denli korurken ruhları….




Şehirler yanarken biz gezinirdik
Genzimizde o derin ezgiler
Sen yalpalardın
Ben düşerdim bir kaldırımın en sol yanına…





Bana kadınlar gülerdi ben aya gülümserdim
Sen beni alıp götürürdün
Duvarı kurak toprak odama
Lambalarımda sen kelebek
Tavanlarda rüyalar/ın….





Başım dönerdi
Konardı saçların yastığıma
Ben tutuşurdum
Terli sabahlarda perdeler paslı parmaklık
Hangi yana baksam
Güneşte sen
Utangaç kalacak çıplak sözcük…




Yeniden dirilmeleri saymadan
Gel öp gideceğim
Cehennem ne sıcak
Kucağımda bir dolu üşüme
Yalnızlık yağarken bir iklimde
Kurulanmak kabarmış toprakta…





Dur dur seni öylece öpeceğim
Senin bu ulu bulutları sevdiğin gibi
Gri bir buse bırakacağım sana
Sonrasında sokaklar üşüsün
Yaktığım yorganların gölgesinde isli bir sen
Kal işte dumanlı penceremde
Sislerde senin gölgelerin …