Çıkmaz sokak kadınlarıgeçmişten kalma bir hüzün sıvandı içime zamk gibi ne yana yürüsem çıkmaz sokakta kadınlar otururdu kapı önlerinde ellerinde dantel, örgü, işleme kimi oyuncak bebe diker kızına humayından kimi açık saçık konuşurdu, çocuklar duymasın diyerek bir orkestraydı sanki yöneteni belirsiz herkes bir ritm tutturmuş kiminde oklava saz, kiminde darbuka tencerenin altı kimi elekten elemekle bitiremezdi işini kimi konuşur göze çekilen sürme gibi sözün ipliğini çekerdi ajur kıyısına bohçanın naile teyzeyi anımsayınca içim nemlendi inci gibi dantel örerdi ördürürdü kasabalı kadınlar belli olmazdı elden çıktığı aynını görürdün üstünde dört oğlu vardı kâh çalışır,kâh çalışmaz bir koca kahvaltıda her çocuğa iki zeytin tanesi verirdi bütün çıkmaz sokakların yolu tıkandı geçilmedi karanfil sokağına yolu meyveli bahçelere uzanan ayşenim abla bir odalı evinde sakat koca çocuklar kemik kaynardı tenceresinde gülmesi kurtarırdı dünyayı annem toprak elli, toprak kaşlı evde bir yanda inekler,bir yanda bahçe çocuklar koca ev işi nasıl gelirdi üstesinden yüklenirdi ekmek teknesini omzuna bir solukta fırını boylardı az ilerdeki kuyudan sular koca helkelerle taşırdı yine de mut vardı bu sokakta pırıl pırıldı kadınların yüzleri küçük yemenileri atarlardı arkalarına şarkı türkü ilâhi demlenirdi çaydanlıkla içilirdi sevgi ince belli bardaklarda pasta börek istemezdi yanına en çok aklımda kalan toplanıp bebek dikmeleriydi kızlarına eski yeni farketmezdi, humayından biçilir diklirdi özenerek nerde kaldı o oyuncak bebeler o çıkmaz sokak kadınları sesleri yazılı hafızamda kimi erken kimi yaşlanıp öldü kalanlar direnir yaşamaya çıkılmış ta çıkmaz sokaktan çocuklara sığınılır 24. 10 .2014 / Nazik Gülünay |
:-( eskiye özlem burktu bir anda...annemi özledim...