17
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2427
Okunma

sonra sesin gelir aklıma
...kalbimden üzeri karlı trenler geçer gibi...
...
gençtim bir zamanlar
kanatlarım ayak bileklerimdeydi
-aşk bir yıldızın suya devrilişi-
ben sıyırıp pantolonumu diz kapaklarıma
denizi geçecek
göğü öpecek kadar
...masmavi ağzından
çocuktum
babam iskambillerden hayal kurmayı öğretti
annem imanla üflemeyi
bugün içleri -sevgi- dolu kağıt gemilerim okyanuslarda yüzüyorsa
ben şair değil
tembihli bir kalemim
gençtim
Barbara ölmemiş
kitaplar düşmemişti kollarımdan
sırtımda düş merdiveni
hani yorulmasın kanatları kuşların -yeryüzü çekimiyle-
hani erik toplamak için bulut ormanından
hani saklanmak için aşktan
karanlık bir gezegene
şimdi
annemin çivi topuklu ayakkabıları nasıl kırılırsa topuğundan
-öyleyim işte-
ne yolun başında annemi bekleyen babam var
ne seninle bir sonum
kopar gibi boynumda bir inci kolye
öyle dağılıyorsun kalbimden
ve ben hiçbirtanesini tutmak istemiyorum
-istemiyorum-
biz anlatamadık ne sevdamızı ne kavgamızı konuşarak
sen ölüm uykusuna yatırdın dilini
benim adına şiir denilen vasi ağzımı üstlendi
sonrası
yaprak yaprak tutanak
artık sana yazdığım şiirler kalbimi doyurmuyor
sanırım roman yazmalıyım
perde uçlarından danteller sarkan
taştan bir dağ-evinde
orada beklemeliyim
dudağıma sürüp en göz alıcı umursamazlığımı
beklemeliyim kapıda
hiç gelmeyeceğin o anı
yoruldukça parmaklarım eski daktiloda
......çay demlemeliyim bahçedeki mumlukta
bergamot ve karanfilli
olmayan dudağına sokulmalıyım fincanın
her akşam serinliğinde
öpmeliyim sensizliğin yaşlı yanağından
inan sevgilim
bu aşktan blr tek beyaz saçlar kalacak geriye
bir de yüzümün kırışığında dans eden -ölümsüz gamzelerin-
soulmate