Sancılı DüşlerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir; yalnızca histir
Hiç bir zaman istediğimi yazamadım.
Başka kokulardan emanet aldığım tenimle geldim sana
Canım emanette rehindi Kendi kokuma varacak kadar bile tutunamadım yanında Tutunabilseydim hayatla aramdaki kırgınlık bitecekti Geçen zaman dışardan bakıldığında ziyan Bana göre nimet Kendimi özledim en çok yanındayken Kokularımız arasına şehir girdi Evden, yuvadan bahsedildi Araya dağlar değil de imkânsızlık girdi Sonsuzduk, sondan bakıldığında Öyle eksiktik ki birbirimize Bizden ancak kaçak olurdu Ona göre kaçan taraf bendim Kaçan yanım sana meyilli Sana göre ben suçlu İkimize göre biz yoktuk Ölüydük Ölmeyip arkada kalan hep kötüydü Biz de uyum sağladık bu düzene Düzensizleşirken kalp ritmimiz Bu kimseyi ilgilendirmiyordu Başka korkulardan ödünç aldığım ayak izlerimle geldim sana Tüm izlerimi sende bırakacak kadar çok yaşamıştım Bırakacak kadar yorgundum Kaçak yanım intihara meyilli Solunu öldürünce insan sağı da ölüyor Bir yanı atlarken yükseklerden Diğerini bırakamıyor Geride sadece yaşanmışlıkla yaşanmamışlık arası hayaletten izler Yaşanmışlığı inkâra müsait Yaşanmamışlığı sorgulanmayan Geçiş serbest bu hayattan Yönün karanlıkta kaldıysa, kimse görmek istemeyecektir Çekinmene gerek yok Kimse uğraşmaz ardındaki ölüm nedenlerini öğrenmeye Biz öğrenmeye meraklı değiliz Konuşmaya meraklıyız bir de seyre Seyrettirecek bir şeyim yok ama benim Konuşacak kadar da çok sevmiyorum anlatmayı Annemin kokusundan nasıl ayırdıklarını beni O gün anladım yalnızlığın Yanlışın üzerindeki meziyetini Bir daha bebek kokmayacağımı Kokumu bebeklere benzeteceklerini O gün anladım içimden kimseye yurt olamayacağını Allah’ın baharı geçici hevesler niyetine yarattığını Batıda doğup, doğuda yaşatmayı Kendimden ayrılmayı o gün öğrendim Başka parçam kalmadı öğrenecek İşlenecek, iz bırakacak Başka çarem de kalmadı Çaresi yoktur kopan şeylerin, çoğunlukla Ama daha imkânsız bir şey varsa, o da kırılmaktır Toprağa gömülen gelincikten daha az ömrüm Yeniden hayat bulmayı değil, yeniden ölmeleri özlüyorum Nasıl koparıldıysam anne karnından Öyle ayrıldı kalbimin kırıkları Bahara gebeydi gözlerim Sarı yapraklara özenmişti Çok güzel ağırladın kalbimin kırıklarını Güzel ağrıttın Sancılı düşler biriktiriyordum sabaha karşı Gün ağarırken ağrıdığını yaraların, unutmuşum Gülmeyi unutur gibi unutmuşum Cüzdanımı unutur gibi Kalbim yaşama dair muhalif Ağrılara karşı geliyor tüm kırıklarım Tenim kokuna karşı Ruhum bahçedeki tek kuyu On Beş Ekim İki Bin On Dört 15 00 Nevin Akbulut |
Öyle ayrıldı kalbimin kırıkları
Bahara gebeydi gözlerim
Sarı yapraklara özenmişti
Çok güzel ağırladın kalbimin kırıklarını
Güzel ağrıttın
Sancılı düşler biriktiriyordum sabaha karşı
Gün ağarırken ağrıdığını yaraların, unutmuşum
Gülmeyi unutur gibi unutmuşum
Cüzdanımı unutur gibi
Kalbim yaşama dair muhalif
Ağrılara karşı geliyor tüm kırıklarım
Tenim kokuna karşı
Ruhum bahçedeki tek kuyu
tebrıkler can