**es deli poyraz es**
es ;
deli poyraz es savur zerrelerimi götür uzaklara küstü denize altın yakamozlar sonbahar hışımla uzattı kollarını aldı yazdan kalan ne varsa aldı gelmez artık kokulu meltemler gelmez ben kaderime küsüm nicedir yâr gelmez dinlediğim şarkıların içli nağmeleri yüreğime ok sineî gâmıma pinhândır hârresi fîrkâtımın es deli poyraz es geçir tırnaklarını güneşin yaktığı yazdan kalan saçlarıma tek tek yol gitsin rüzgarlara sal gitsin kanımdaki nokta-i sevdadan geriye ne kaldıysa savur kalmasın zerresî es deli poyraz getir yağmurları deniz tuzu yüzüm gözüm deniz kabuğundaki umutlarım kum ile köpük kıyılarda yıkansın kalmasın o yârdan bûseî berguzâr kitledim gönlümü manastıra açilmasın kıyamete kadar es deli poyraz es gelmeyen vuslatın çaresi olmaz sevenler bu dünyada kavuşmaz ferhat şirine dağları devirdi nâfile bülbülün ahû zarı kırmızı beyaz güle ah ; zülfü anberî bârun, benzerdi cemâlî gül ile aya boyu ince selvi gözleri bî âfeti devrân nur cemâlin nereye giderse orası lâle gül olur yâr bildim başa çıkamam bu kuru sevdâm ile bu sevda senden bana bergûzâr sensiz bu dünyam karanlık zindan rîndlerin kâderidir yanarlar âhû zâra can perişan can bezâr kara geceye ellerimle kazayım mağberimi yazdan bergûzârım es deli poyraz es kalmasın o yârden mîskû âmber kokusu yıldızlar küsük üvey ana koynu gece penâhım gecenin kara qatran perçemine es deli poyraz es âbu ateşe sarmış bu beden rüzgar alevleri üfleyip hârla küle dönsün sevdânın gelmeyen vuslatı kalmasın fîrkatımdan zerreî nârı mîsqâl.. **nur** |