13
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
1949
Okunma

nefessiz odalar ,
sandalyeler başıboş yerlerde idamlık
duvara mıhlanmış kara tahta
önünde tebeşir tozu bulanan keçe silgi karabahtına bırakılmış
bir başına şimdi kara tahta
koltuğunda bir tezek kapısında bir çocuk
öbüründe cehalet yerine dünya vardı oysa
a,b,c,yi astın kirpiklerine ey çocuk
Pir Sultan Abdal gibi ikrar deseydiler
alfabeyi gözlerine asmazdın çocuk
her yanın mahpus duvarı şimdi
elinde ağlar ucu kıvrık bir defter
kalemini kalbinde kırma sen çocuk
asileşiyor içimde suskun kimliğim
yapılan onca hoyratlığa bir kaçak ıslık da ben mi çalsam
zamana yolculuk yapıp Ape Musa’dan bir ilham mı alsam
bu dizginsiz savaşa bir espirimi yapsam
asfaltı delinmiş yolların sağır tınısı ceplerinde amorjinler
gündüzün karartılan güneşini katmış önüne
öznesini baltalıyor kıyısında ki ihtilaller .
ellerinde meşale yürüyorlar zulmün üstüne amojinler
ömrünce kapı arasında özlemle çocuklarını beklediler
Şimdi çocukların ölmemesi için
beyaz tülbentlerinde barış barikatları kurdu amojinler ..
5.0
100% (27)