Saman kırıntıları
göğümüz mas mavi ;
bulutları kar beyaz iklimlerin , sessiz kuğularıydık seninle biz ikimiz , sessiz bir güz akşamında gelmiştin beyim senki şark’ın büyüttüğü yürekli insan topraktı aşk’ı gözlerinde emziren güneş yanığıydı yüzün ve ellerin ceplerinde başakların sarı saman kırıntıları vardı avuçlarınla bir anda serptin saçlarıma şaşırıp kalmıştım , sonrasında gülümsemiştim sana vurdun o an mızrabını ıssız gönül telime sen o güz akşamı doğdun ıpıssız dünyama senki ay düşlü iklimlerden gelmiştin bağladı bizi bize kaderin düğümü teğelledim yüreğime seni bir ömür beyim .. |