Eksik Doğan Umutlar
Yine kızıl bir akşam, yine hüzün diz boyu,
Güneş öyle telaşlı çekildi ki, iki elini kapatıp yüzüne öylece sessizce gitti Sanki bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi. Birazdan gece gelir, takıp bin yıllık hasretleri ayaklarına Yalnızlıkları alıp kucağına Büsbütün bohemle yana yıkıla Sağanak olup yağar üzerimize tüm karanlıklarıyla. Bizi hazana sürükleyerek Gözünü nefeslerimize dikerek Kara perdeleri çekerek Birazdan ateşe verilir tüm alacalar, aydınlıklar.
Gecenin kapısında, yılan koynunda umudu saklar, Ama olur saatler kırılır zamanın zembereği, Çağlayanlar susuz kalır, zulada bir kadın ağlar, Bir bir terk eder küfesini ve ortada kalır çırılçıplak ruhlar Boş küfeler bir çığırtkan gibi ’umut umut’ diye niyazlar Ve umut yılanın koynunda saat sabaha beş kala yavrular, Gece aydınlığı örttüğü gibi acıları saklamıyor, Hepsi ulu orta gözlerime batıyor, Beynimde deprem, ellerimde erozyon Yüreğimde heyelanlar ve ömrümde kan kaybı var. Gece aldırmadan, ardına dönüp bakmadan Gözlerimizin içinden akarak, döngüsünü tamamlar. Nimet ÖNER 16/09/2014 02.55 Gece yarısı uykum kaçmıştı, balkonda oturmuş ayın seyrine dalmıştım, masum duruyordu gece, sanki nefesler bile uyumuştu, birden bir kadın ağlaması gecenin sessizliğini bozdu, karşı apartmanda genç bir kadın hıçkırıklarla ağlarken ’’hakan seni hiç affetmeyeceğim’’ diye bağırıyordu ve ayın seyrine acı bulaştı. O gecenin anısına... |
Tebrik ediyorum hocam.
Yürek sesiniz var olsun.
Selam ve sevgiler bıraktım buraya.
.. saygılarımla guzel bir güne..