Hüseyni makamı
HÜSEYNİ MAKAMI
Yağmurlu Bir İstanbul gecesi Belli değildi bulutların rengi Sokaklar ıslak insanlar telaşlı Hiç telaşım yok ki; deli deli çarpma Daha sabaha çok var Dur, kokla İstanbul’u sevgili niyetine, diye tembihledim yüreğimi Kendi yokuşlarımı tırmanıp, ilerledim Arnavut kaldırımda Cumbalı bir evden, gramofon sesi yükseliyordu. İğnesi, taş plağı çizerken, şarkı yüreğime yüreğime vurup, Sözleri içime işliyordu "Uzun yıllar ötesinden, hatırını sorayım mı? Sana gönül bahçesinden bir demet gül dereyim mi?" Arada daha da içleniyordu şarkı! "Senden haber gelmeyince, Bir kar yağar ince ince sevgilim diye her gece karanlığı sarayım mı? " Senden haber gelmiyordu ömrüm. Tipiye yakalanıyordu yüreğimdeki, minik serçe! Dün gece; Gözlerimi kapadım! Hayalimde, yüzünü çizdim karşı duvara Açtım gözlerimi yüzün duruyordu karşımda, Yine de bana bakmıyordun ömrüm.. Ah ömrüm kim bilir sen şu an nerede, Hangi hülyalarda, hangi duygulardasın? Ben yine İstanbul’da! Kendimden kaçıp, sığınıyorum yağan her bir kar kristaline Saçlarımı rüzgâr savursa da, sensiz nefessizim ömrüm... Aklım yüreğimin göz hapsinde Ben hayalinle hemhalda Uşak makamı ezan değince kulaklarıma Dinliyorum! Hüseyni makamında. Tutuşuyor yüreğimde bir yerler, Gözyaşlarımın ellerini basıyorum yaralarıma Yine de hasretin dinmiyor ömrüm Bir bilsen, kaç gece asılı kaldı kirpiklerinde, Şafağı ve seni beklerken.. Bir bilsen kaç dua takıldı boğazıma dilime amin düşerken.. Bir bilsen kaç dilde masallar anlattım sol tarafın sancısına! Sensiz dinmedi ömrüm... Nimet ÖNER |
Yüreğinize sağlık kaleminiz daima su gibi durmadan aksın
yazan kaleminiz dilerim hiçbir taşa takılmasın
ilham periniz daima sizinle olsun yürekteki sevginiz asla bitmesin
kaleminizi ve sizi candan kutlarım çok güzel olmuş
Saygı ve sevgilerimle