Su 172-İstanbul / Feyzi Abi“-gerçekden yıllar yılı hep orayı düşündüm arka tarafa bi pencere aşmalı” “-ön yanna çiçekler dikmeli aynı Yaseminnerin balkondakı çiçeklerden höyle aşşa do(ğ)ru sarkmalı çiçek açan dalları çiçekleri sulama mahanasıyınan budama mahanasıynan çiçeklerinden dal isdeme mahanasıyınan “çiçek göçürme” mahanasıyınan finde verme mahanasıyınan” “-geliyokan hep Yasemini düşündüm “garibim” hinci neydiyodur, zavallı gene balkonda oya işlemiş durmuş mudur gaşdığımı ö(ğ)renmişmidir her zabahkı ğibi mutfaklarının pençeresini açıp bizim işyerine doğru, marağınan bana bakmış mıdır gece ışığı yakıp yakıp söyündürmüş müdür balkondakı kerevete oturup elindeki oyayı işlemeyi unudup benim ip çuvallarını sırtlanmamı beklemiş midir içi gakmış mıdır gene yazmasını boynunun arkasından bağlamış mıdır omuzlarına dökülen sarı saşlarını ensesinde toplamış mıdır memlekete ğetdiğimi ne zaman nasıl kimden öğrenmişdir Feyzi Ağbiye sormuş mudur Sırra gadem basdığımı ö(ğ)renince neytmişdir belki geri varcağmı ummuşdur belki bizim ora işe giren biri olduysa, öyle ya; beni zannetmişdir emme çuvalları yüklenmesinden ben olmadığımı fehmetmişdir o galdıramamışdır tabii benim gibi ilk gördüğünde içi gakdıydı ğızca(ğı)ın, yavıklım Yasemin.. içi ga(l)kardı ben ufacık bişiyin emme balle çuvalı iki ğatımıdı emme “bana mısın” demezdim omuzladım mıydı iki ğat (y)okarı merdimennerin sonuna doru varalakdan dizlerim titiremeye başlardı emme gene de “yeğitliği elden bırakma”zdım emme bobası bobası garşı fabırkanın gece bekcisi len zati fabırkanın her tarafı örülü çivili telinen bekçi ne boka yarayo bilmen emme adam geceleri dolaşır sahatları ğurardı neyeyse? bizim oraya da dik dik bakardı bir kaş sefer Yaseminin pençeresine dalmış getmişikene yakalandımıdı adam çekse vursa haklı “namıs meselemesi” “cinayet sebebi” hazırıdı “hırsızlığ uçu gözetleyodu” dese ganun ondan hesap mı sorcak emme öyle deği.. adamca(ğı)z “-bu çocuk böyle çalışırısa ilerde çok fabrıka sahabı olur buna ğızımı vermeyen de aylak aylak gezen elinden hiş bi iş gelmeyen paflikator, patıron çocuklarına mı vereyin” demiş ya “hazıra dağ dayanmazımış” da Feyzi Abi hep söyleridi Feyzi Abi “-ülen Memet! düğünüzü de ben yapacan ..ına ğoyan işyerinin üsdünene bi ğat çıkarız kira-mira da vermezsin tapısını da sana alırız, elettiriğe de para vermen buradan bi fiş dakarız oooohhhh ne ır(ah)at valla yan gel yat, asına sata(yı)n zati anası da gızının uzağa ğetmesini isdemez canım …………………. ulen o(ğ)lum ne şanslısın ……… oooof of ülen gapba felek bu sene hep sana hızmat etdi ne şanslısın o(ğ)lum valla sana bi piyango çekdirecen anasına satayın taa nere ğederse ğetsin ikibuçuk lira dün köyden geldin böğün iş sahabısın yarın İsdambulun en gözel gızını alacan bi de bana bak! senin gibi genş değilin, beker değilin ki gayınboba malına gonca(ğı)m bi patıron gızı ala(yı)n desem getmiş bi de bok yeycek gibi köylük yerden evlenmişiyin tıh teber şah-ı merdan ……………….. yetmez;! üş dene de sıpa cekedini üsdüne at gebe galıyo dinine yandımın garısı ah ulen Memet senin yaşındayakana benim elimden dutup da getiren biri olsaydı hu İsdambola var ya! dünyanın ..ına ğordum valla İstambolun yarısını alıdım emme sen;!! ………….. “ağaç yaşıkan eğili(r) demişler” misali hinci bile benden fazla usdasın bi eğsiğin müşderiler emme üsdüne üstlük müşderilerin de hepiciği seni seviyo hıyara(ğası) oca(ğı)ma incir ağacı dikdin len kerata! .. valla-billa mahvolduk “ne ğadar dıgkatlı çocuk bin kere maşşallah hiş ip gopartmamış Memet geleli beri senin işlerin galitesi artdı” deyollarımış Feyzi Abi öyle deyo .. “-böyle ğederse bu çocuk senin işini elinden alı(r) kendi işini gurarsa da gusura ğalma biz onu tercih ederiz epap tamam sen eyi-dürüs i(n)hsansın emme dosluk başga ala-vere başga önşe galite” derlerimiş.. Feyzi Abi öyle deyo “-ülen olum sen benim oca(ğı)ma incir dikecen yau hu yaşdan sonura elimden başka bi işde ğelmez kine de(ğir)mana çırak mı duracan gay(r)ı belki beni yanına alısın? ne de olsa usdanın İsdambola gelmene sebeb benin sana bu usdalığı veren benin da(h)a ne isdeyon len puşt!” Feyzi Abi böyle deridi çok mert bi adamıdı beni çok severdi tabi ben de onu.. gerşi başga kimse yoğudu ku bildiğim, kimseynen gonuşdurtmazdı ki birine “mer(h)aba” deyceğ olsam işine bak derdi azarlar gibi sonura o gosgocaman adam yanıma ğeli(r) omzuna elini ğor sesi kısılı(r) dokunsan, bişi desen a(ğ)laycağmış gibi gözlerini gaçırı(r) “-sen bana en birinci epabımın emanetisin saçıyın kılına helal gelsin isdemen bi sıkıntına gönlüm ırazı gelmez” .. sonura zertelir “-o(ğ)lum biliyon mu adam kim burası İsdambul soyarlar yankesicidir bunar her işlerinde bi hayınnık vardır yonanı burda ermanısı burda hırsızı burda .. seni salak, enayi bellerler elinde(k)hini, avcında(k)hını alıvırlar zuvudur galırsın … da.. neyim varıkı benim neyimi çalacaklar adım atmaya dermanım mı var.. çok yaşayan deği çok gezen bili(r) derler ya Feyzi abi bi derya o hesap İsdambolu gezmeyen hiş bişi bilmez … o gene her zamankı nutuklarından birine daha başlar selam alıp vermediğin adamdan zaral gelmez ce(h)enemin yolunu iyi dürüs(t) adamlar yapmış senin benim gibi hırsız üşkatcıya yapdırsalar değil mi; kediye ciğer hayına silah teslim edilir mi len eninde sonunda kendi girceği yer illa bi yere bi hayınnık eder de(ğil) mi” “-evet abi” derdim dee ne dediğini annamak farz deği(l) onu da deyen buranın ilk şartı “abi” demek emmi, amca yok bi(r) de “he ye” bi tefa bile demedim.. “bi .ikdir edivirise deye gorkuyorun aslında emme o bana güveni(r)di Allahı var hinci “has adamı” benidim öyle derdi “en birinci adamım sensin” Sülemenin esamesini bile okumazdı, ne demeğ ise onun adı “cısdan”ıdı “..kdiret hu cısdanı” Feyzi abi beni bek severdi “adamın” derdi Fotoğraf için Sn Kemal Gültekin’e teşekkürler |