ben sana gelince ...yüzüm çiçeğine kavuşacak ellerim eldivenlerine
...
batıl uğursuzluk merdiven altı düş kurmak sırat göğün ayak ucu kaç kişi biliyoruz
koşmaktan unnuttuk rahvani adımları dalgalar denize hamal toprak hayat pazarının küfecisi vardır elbet çakıl taşının da hikayesi içi devrilmiş sepetlerin sırt ağrısını en iyi omuz bilir ve savrulan düşler belki hem taşların da karnı ağrır küçük bir çocuk gibi
-kendi mezarımı arayan ölü gibiyim biliyorum...kalbinden başka uyuyacağım bir yer yok ve ben ses çıkarması yasaklanan çocuk gibi gözlerinin ışığında -sana yazıyorum- mutsuz hikayeler gözyaşı metrajlı şiirler dublörsüz ölümler
bize biraz tılsım gerek -küçük bir an sarılmamız için- ve teşhire sunulmamış kelimeler kevgirden geçmiş ay ışığı çünkü dolunayda gizlidir en karamsar öyküler ve bir ilahi notalarında tomurcuklanan -karanfiller-
-özledim parmak uçlarımın dolgu topuklarımla yarışan halini çeki düzen vermeyi saçlarıma öpmek için yanağından -usulca uyandırmadan -o kıyamadığım esmer gözlerini-
biliyorum sonsuzluğa elleri uzamıyor acıların saçları(m) uzuyor ve senin sakalların ta ki bir makası bileyene dek ölüm sonra yüzüne sineceğim -karanfil kokulu bir gülüş gibi-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
karanfil şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
karanfil şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
babama, sana, bize... Sözün bittiği yerdeyim Hiç tanımadığım babama mekanı cennet olsun İçimi burktun bu sözler enkaz bıraktı Yüreğinize sağlık şair ....