Şıvgaİçimi kucaklayıp uyuturum gece kavuşurken sabaha kapımın önünde bekleşir çığlık kuşları renkleri ayırır birbirinden şafak astarsız bir ömrün son katını atmakla meşguldür kader görünmez yazılar yazılırken alnıma bakar kör olurum kendime.. Her gece başka yıldıza uğrarken kederim derin bir kuşatma başlar ruhumda sayısız bulut düşer gözlerimden yere yer, gökyüzüm olur sonra maviden yoksun ıpıslak taşlarda erir "orman" gözlerim attığım her adım sevdayı ıskalar.. Bilinmez bir zamanda bağlanmış mendilini arar gözlerim, baktığı her ağaçta yeşile hasret zindanların birinde yıllandıkça azalan tazeliğin bekçisiyim haykırarak geçmişin puslu ufkundan günün aydınlığına selâm eder dilim.. Ki ben bu yolun yolcusuydum hep; iki dinler bir konuşurdu gözlerim sustuklarıma inat.. yaktığım mumları üflerdim birer birer cinnet saatlerinde karanlığın göğsüne bilmem kaç hançer sokulurdu böyle minnetsiz ve mesnetsiz kaç suça ortak olurdu ellerim! yaralarım ondandır işte; ondandır allı pullu güneşi kovup gecenin orta yerinde patlamalarım! Oysa.. kavi aldanışlarla muştulanan ziyâdesiyle yorgun başımı daldırıp enginlere bâkir cennetlere sokulmak şöyle bir.. soyunup cümle varlıktan giyinivermek bir çırpıda hiçliğin entarisini.. çözüvermek sonra içimde beklemekten paslanan düğmelerin ipini yeni bir yaşama teğellenmek kendiliğinden.. sessiz ve derinden.. Nihâyet.. Acının uç vermesi yeniden.. umudun göğermesi kırık dallarda.. tek âvazda yükselmek arş-ı âlâya... Özlem TARHAN Ağustos/2014 |
bir politikacının nutuğu için şöyle derler; konuşmaya iyi başlayın iyi bitirin, arasını neyle doldurursanız doldurun.
bu şiirinde başlangıcı ve finali çok iyi araya ne yazarsanız yazın bozamaz bu şiiri...
şair kıskançlığı diye bir şey vardır ya; imge kıskançlığı bu şiirde bir yerde o kıskançlığa düşürdü beni :)
iyi bir şey bu; iyi bir şiir okumuşum demekki.
teşekkürler.