Sevdamsinek kadar bir şey değildi sevdam ne de cücelerin cümle sularını içen bir dev kondurmazdım üstüne tek pislik umutla sağardım yeni günleri tekmeleyip örseledikçe hayat yeni bir ay takardım karanfil tenine kulağı yere sarkık gecelere pörsümüş sabahları asardım yüreğimin en görülmez yerine eğer çok ağlaksa gündüzler koyar sofraltıma çırpardım bir nihavent şarkı eklerdim yenine parmağıma dolardım aşkı bütün gün onu sarardım gülerdim oynardım yanardım nasıl güldüğüme ağlardı kadınlar arkalarında sürüyerek kadın bakışlarını kulaklarından silemezlerdi şarkımı yolarlardı saçlarını sokağa izinsiz adım atmanın suç olduğu evlerde ölük sarı gözlerle bakarlardı yollara bir türlü gelmezdi bekledikleri oluruna bırakırlardı her şeyi sarhoş kocaların naraları eşliğinde nedense yoluna girmeyen düşlerle geceyi gündüze katarlardı ekmek teknelerine dolmazdı ay bütün bir yoldu sevdam oysa bütün kadınlarla aynı kulvarda daha özgür bir hayat için yarışta yalnız sevgide geçmenin ön plânda olduğu dünyada çocukların ellerinden tutarak barışa çevirerek ara yolları dostlukla kesişen caddelerde aşka bayrak açarak anlamadılar beni sevdam tanımadılar ipi göğüsletmediler huzurla defterimin arasında sevdaya postalanmış kuru gül yaprakları kaldı çocuklar ağlatıldı!.. 16. 8. 2014 / glenay |