HAZAN KOKUYOR ZAMAN
hazan kokuyor Temmuz
boşluktaki günahkar gölgelere takılmış zaman keşkelerin arasında yaralı güvercinler kanat çırpmakta temmuz saçını tarıyor yıkılmış kentlerin karanlık kuyularında çocukların avuçlarında umutları sönmüş yıldızlar var bir çocuk hayal ediyor bitiş noktasından pamuk şekeri diyarına son yolculuğunu bir anne gözyaşlarından ödünç hayeller alıyor soğuk kış masallarından yazılmış umutlarda çiçekler büyütüyor kırık saksılarda yağmurlar su taşıyor yıkılmış kan kokan kentlerden çılgın ve hoyrat bir Temmuz kokusu her biri diğerinin ruhunu sunuyor kentin acı çeken çığlıgına barut kokusunda hamile kadınlar çocuk yerine intiharlar doğuruyorlar suskunluk orucunda bunca insanlık fılıstinli çocukların düşleri kırık boyunları bükülü kalmış ayaği kırık sandalyenin tepesine konulmuş dünyanın pamuk sekeri ne bakan sokağında kornası takılı kalmiş içine kentlerin filistinde çocuklar bu kadar barutu içen gökyüzüne havale ediyor suskunluk orucundaki insanları ... 20/7/2014 nur* |
kalemin daim olsun inşallah