10
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
1522
Okunma
"Hadi, bastır göğsünü göğsümün gergefine
ve söndür tüm öpüşlerimizi"
Altı yaralı şehirden geçtim
Altı yaralı şehrin altı yalnız ağacına
-adının her harfini dişlerimle çiğneyerek engel olduğum-
altı masum gözyaşı akıttığım
altı çaput bağladım
sen özgürlüğümün son bulduğu tek yasağımdın.
Ve gece nazlı bir anne gibi
göğüsleriyle nehirleşirken çöle dönen tenimde
ve en çokta büyütürken unutulmuşluğumuzu
-ki denizler balıkların mı yoksa martıların mı gözyaşıdır diye sorarken o genç kız masum bir bulut gibi-
ama sırf sende unutasın diye yüzüm,
yüzünü unutmak için kaç gece yalvardım kendime.
göğsümün tahtasını deşen sancıyı
-yani adam olduğum kadını-
öldürmeden düşlerimden hemen önce
ve kurtarayım diye yaralarıyla övünen şairlerin gece hummasından
çok acıttım serçeleri
başını ezdim
tüm üç harfli faili meşhul yalanların
oysa ben kırılgandım
kırılan sancıyandım
seni unutmak içinse
kendi bileklerimi kesmiştim
Altı üstü ben gibiydin
altımı üstüme getirmiş ve gitmiştin
oysa içimde yeşerirken yeni yetme bir kavak ağacı gibi
boylanırken tüm gölgeler güneşin isyanıyla kaldırımlara,
yaşarken kendi kanlı canlı seni,
ve henüz dokunmuşken sağ yanağının soğukluğu
sıcacık kinime
sıcak bir çayın damağında kalır gibi
nasıl gitmiş olurduk bir birimizden
sonra
...
..
.
Adımladım tüm şehri,adımladın diye
Her gün aynı saatte ağladım ki belki ağlayışlarımız dökülürdü tuzlu ve kaşıntılı
çürürdü bulutlar
çürürdü gözlerimizin altı
..
19/07/14 Çanakkale
5.0
100% (40)