Gökyüzünde beliren çiçek buketi için önsöz
...
ışığı paslı gece ve bize konuşmayan söz çıkagelen yanıt çinilerle döşenmiş anlaşılmaz uzaklık ne kadar ölürdünüz ne kadar da öldünüz karanlığa ses işler sözü karanlıktan çıkarıyorum ağıt ağıt dağıtıyorum sonra yollar sarmalanıyor rüzgarlı tüle yeni, çıkmaz, benzer ve boş yollar esme hakkını kullanıyor dağılanlar bir kez daha etinden siz durunca öldüğümü anımsıyorum kadavrasına ayırdığım şiirler kalıyor geride kimseye konuşmayan son görüneni yeniden bulabilen aynalar üzerinden binlerce kez geçilse de bambaşka görünür iz katil ile maktul aynı kapıdan çıkıyor sokağa her birini aynı kurda parçalatıp yemeyen kanı, göçer kalkar bir yağmaya alıştıran kapıyla parlayınca gök, kabarınca toprak bahar, bağırış, çığlık kuruyup toz kaldırıyor kanım kanınızla bir hey! filistilere özgürlük! filistilere özgürlük! ne kadar da çiçekli duruyor öyle, sere serpe göğünüz ... |
süper