-Bir sur var ortada kim yükseltmişse taş üstüne taşı,
Ulaşamayan ruhum aşk üstüne aşk bulaştırmıyor...
Bir ihanet öyküsü mısralanmalı diyorum bazen, bazen yükleyip herşeyimi ceketimin cebine çekip gitmeli diyorum... Sokaklar hiç boş değil o yokken biliyorum, varsa her sokak bir tek o oluyor pervasız, anlamsız, isnatsız....
-Kimi gözlerinden vuruluyor kimi kalbini tam ortasından sen gibi, kimi ruhunu kaybediyor malum o da ben gibi...
Bir avuç içinde bir parmak izi taşımamak için kimseye elini uzatmayan gönüller, sevdasını bir başkasına kaptırıyor kimi..!
-Kadehler boş olduğunda doluyor da yürek binbir acıyla doluyken dolmuyor bir daha-


Kanama başlıyor içerde, gönül karargahı isyan bayrağı çekince beynine insanın, denge kayboluyor dizlerinde...
Burnu sızlayan insan aşıktır bilirsin... Burnu kanayana ne demeli..?
Birileri bir yerlerde bir şeyler yaparken birileri ile, sen bir an bekliyorsun umarsız...
Hani inadım inat gelmiyor kimse...

-Beklemek ile varılan yerlere seyahatleri durdurdum-

Haberin olsun,
Her sevda üç köşelidir...
Biri sen..! yangın gibi yaz köşesi...
Biri o..! anladığında vardığı ayazdan dönüşsüz kış köşesi..
Sonuncu malum ortada..
Bir gözyaşı şişesi..
Melekler aldanmaz bilesin... Hesap muhakkak verilir..

Her satır adına teşekkürüm senindir kabul buyur...
Saygılarımla
Tebriklerimle
İsmail Yılmaz

dağ köylüsü tarafından 7/26/2014 10:47:29 PM zamanında düzenlenmiştir.

lemidem ne uzun zaman olmuş senin şiirlerini koklamayalı

nicelerine canım sevgimle

Aşk düşende gönül insan da yavaş yavaş farketmeye başlar ne denli ağır bir yükün altına girdiğini. Elbette herkes taşıyamz. Bu yüzden günümüzde kolay aşklar meydanlarda cirit atar oldu. Aşk ağır bir duygu ve sorumluluk. Bir de minel aşk boyutu eklenirse içine. o zaman daha da ağırlaşır.Taşıyana ,taşıyabilene selam olsun. Okudukça şiire kesti yüreğim. Kalemin ve kelamın gücünü bilenlerdenim.