8
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1786
Okunma

Dil Boyu Değil Sevgili Doya Doya Ölmek Gibidir Aşk
beslemeye kanat çırpan kuşlar
bir gece vaktiydi acıyı çağırdı ağrılar
gidişinin ardından
bir damla gözyaşıyla ne ıslattım yüreğimi
ne kasımı sorguladım neden geldin diye
günlerden de perşembe
saatin on ikiyi vurma vakti anlından
adını yazdığım, yüzünü çizdiğim duvarlar
yorgunluk kahvesinde kavgalı
senin gel deme vaktindi git demeden önce
limanlar hep koynunda vedalar saklar
günlerdir bıçak sırtında yürüyor gecelerim
yabanlaştım
bu nasıl ağır yaralanmaydı
tökezledim
yanlış bir adamı yüreğime düşürdüm
hayatın dikenleri ayakkabılarımdan girdikçe içeri
ne sen sordun acıdı mı diye
ne hayat bir şans daha verdi
bugün dünü öldürdüm kanıyla kirlendi ellerim
şimdi katilini arıyor vebali boynumda
biraz irmik helvası kavurup dağıttım kendim için
ne siyah giyindi dostlarım
ne bir damla göz yaşı akıttılar toprağa
bir topuk sesinde derin kazılan çukurda
canım acıyordu oysa
kanım çekile çekile toprağın koynuna
fısıldadım sessizce
ört üstümü
kapat gözlerini
çürüdüğümüzü
kimse görmesin
5.0
100% (20)