KÜFRÜMÜN ECDADI SENSİN
Tahtından indirdim özüme düşen ayrılığı
vefa diyerek üç kere seslendim çıkardım seni yüreğimin kınından dualar okuyarak yabancı değil dişlerimin arasında kalan Küf ve yosun kokusu bir tek sen yabancı Nazlı bir karanfil altında uyuyan vebalim Nasıl öleceksin bilemem Acımıza ağıt yakan yaşmaklı Ayşe kadın Bir mezar taşının soğukluğu oturmuş hıçkırığına Hızmasında sızı Sabah bir kadının saçlarından uzun Gece bir adamın yumruğu kadar ağır Ah parfümü anason kokan kadın bu şiir Dudaklarıma bıraktığın busenin vedasıdır düşler Çalıntı kızıl vay vay sızısına kurban olduğum üzülme- gücenme G/öz yasımı gelin ettiğim günün acısıdır sana yazdıklarım sövdüm gidişine düşündüm yıllarca ba/kışların biraz nemli miydi Efkar ve mum ışığı Birde sarhoş bir hüzzam bak yine başladım Yokluğuna zılgıtlar çekmeye aldırma sen boş ver sövmüyorum artık alıp gittiğin ay ışığına Saçların diyorum tıkanıp kalıyor nefesim Susuyorum Güvercinler uçuruyorum bir kadının gölgesine Ey ağrım Ey can yanığım Bir güz sabahı can havli gün batımını çekerken üstüme elim yüzüm acının kiri ellerimi el ederken bir yabancının koynunda bir deniz doyurdum ruhumda bir taş kaydırdın içimin derinliklerine alıp giderken gözlerini gözlerimden koruktum be kadın korktum adı güz olan tüm sözcüklerden anla be kadın artık anla ağız dolusu kustum zamana diz çöktüm yemin ettim bir kez daha dolansa adım diline unutup küfürlerimi dizlerin diyerek tövbeler bırakacağım ağlama duvarına |
Birde sarhoş bir hüzzam
bak yine başladım
Yokluğuna zılgıtlar çekmeye
aldırma sen
boş ver
sövmüyorum artık
alıp gittiğin ay ışığına
Saçların diyorum tıkanıp kalıyor nefesim
Susuyorum
iyi ki varsın şiir ve şair