Kemik IIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Nefes alıyor olmak
Her zaman "yaşıyor" anlamına gelmez!
Boşlukta uçuşan kemiklerden bir bütün oluşturmaya çalışmak gibi zor
Bu puzzle tamamlamak Ve tam anlamak, çözebilmek bu ayrımı Ayrılıkta bile ayrı kalamadığımızı Kemiklerimi toplayamıyorum Aklım başımda Sen yanımda değilken Ama o “boşluk” Hiç boş kalmıyor Yanımda olsan da dolmayacak zamanları dolduruyor Yanımda olmayışın o kadar çok fazla ki Hiçbir yanım affetmiyor Her gece aynı yıldıza denk düşüyor hayallerim Aydınlanıyor Yıldızdan daha azı yetmiyor geceye Ne sokak lambası ne oda lambası Hepsi kararlı bir karanlık Sergiliyor, bir şeyi yenme ihtimalini sürdürerek Sensiz saatlerin kanattığı zamanlar Sürekli devir daim Az önce gülüyordum Boşluğu kandırır gibi güçlü kemikler Canım yanınca daha çok hatırlıyorum seni Kemiklerini Günde birkaç kere canımı yakıyorum Kemiklerimde dolaşan hayaller acıyor Acıdığından habersiz zaman Küçük kız pozlarıyla gülüyorum her gün Acıyı hafifleten bir sebep bu Gerçekten Sensizlik geçmiyor, asılı kalıyor kemiklerime işleyen saatler Her saat başı Gece boyunca, boylu pozlu bir yaşamak bu Nefes alan bir solukta tükenen Yaşamak nefes aldığında anlaşılıyor Ama yaşamanın kanıtı değil bu Tıpta bu kanıtlasa da İçime bakınca, kanıtlayamıyorum İçimde ölü kemikler var Bir ucu birleşmeyen El bilekten kopuk, dirsek kendinden bihaber Boynum, en çok kemikleri sızlayan Kemik olmayan yerim acıyor en çok Çokluğu kanıtlanabilir Tüm kemiklerim gibi Adımın naifliğinden aldı kemiklerim nezaketi Kırıldı kırılacak hayallere kapılması bu yüzden En çok narin ince yapılı, kırılgan zamanları seviyor kemiklerim Hep gidecek birini seviyor Hep bitecek hayaller kuruyor Kemiklerime kadar özlüyorum işte Ama saklıyorum En derinde Kırılınca kemiklerimin susması bu yüzden Ses geçirmeyen tende bir tek yalnızlığın sesi çıkıyordu Bu hikâyeyi anlamak zor Ve kemiklerin içinden çıkıp gidilmiyor hayattaki gibi On Altı Haziran İki Bin On Dört 13 00 Nevin Akbulut |
Çok güzeldi, tebrik ediyorum.