İsmimi Bekleyen Irmak
şehrin ölüme eş duvarları
bülbül ve şiiri susturduğunda sayıklarız ya doğa’llığı bir yer var mı sevgilim varoluş anlamı yitirdiğinde surat asıklığımızın şarkı dinleyeceği hiç yalan bakmamış gözler dipteki karanlığı görür de ağlar , hani sezdirmeden hani umman bir yangın iç organlarımızı ayaklarımıza düşürür üşümekle başlarız ya güne hepimizin ruhani irin olduğunu anlarız aniden bir tür delilik kokar tenimiz bebekliğimiz ve kimsesizliğimiz ayaklanamaz bu hengamenin her şeyiyizdir yanlış seçimler bizi de vurur alnımızdan düzene karşı olmak tamire yetmez toprağın kalbi anlar insanın zalimliğini uyanıp bakamayız bir türlü bitmeyen vahşete alışkanlıklarımız ışığımızı azalttığında ne dua ne bir arkadaş hışmımızı dizginleyemediğinde sevişmelerimiz düşman olduğunda sabaha usul usul ama defalarca selam yolladığımız acıların bizi demirleştirmesine artık şiir diyemediğimizde fakat tüküremediğimizde feleğin çarkına bir yer var mı sevgilim hiç garipsemeden yaşayıp gittiğimiz tükenişten bir öpüş vakti devrimler türeteceğimiz masal kadar çok gülümseyişi hatırlatacak ve biz etten düşten canlıların adımızı bırakıp gidebileceğimiz bir yer... |
şiirin kıyısına uzanıp ırmağın sesini dinleyesim var...
tebrikler canım...sevgimle...