Gece Ve Kadın
Geceye dair tüm renkleri,
Dönüştürmeye çalıştım, Yine karaya bulandı zaman. Sahi gecenin karadan başka rengi, Kederin ah’tan başka dili var mıdır? Sen ey gecenin koynunda efganlar emziren kadın! Hiç uyandın mı didar bir sabaha? Yüreğinin dizginleri ellerindeyken, Karıştın mı hiç ebem kuşağının renkleri arasına? Uçtun mu bir uçurtmanın kuyruğunda? Yükseldin mi bulutlara bir kuşun kanadında? Islah olmaz yüreğini dayadın mı başka bir yüreğin gölgesine? Sen ey gecenin hırçın siyahıyla yıkanan kadın! Tel tel savururken saçlarını, Söyle kaç kilit vurdun algına? Hangi dönülmez yeminin ahdından döndün de Bir sen edemedi zaman. Sen ey kedere hüznünü bulaştıran kadın! Şimdi uyan! Şahlandır yüreğinde boylanamayan özgürlüğünü. Bu gün şafakla daya yüreğinin dudaklarını musluklara, İçir içirebildiğin kadar aşk şarabını. Nasılsa gün bitecek ve sen yeniden can bulacaksın Adem’in kaburgasında... Nimet Öner |