Duyuyorum 'İç Sesler'
Geceyi dinliyorum,
Kör karanlığı,deli yalnızlığı,dayanılmaz acıyı... İçimden sesler geçiyor. Duyuyorum: Bir anne ninni söylüyor, Bebeğin kulağı annesinde, Annenin kulağı seste. Yavrumun babası Şam’da, diyor. Nerede olduğunu O’da bilmiyor? Bebek uyuyor, Anne susuyor... Duyuyorum: Taş kaldırımda ayak seslerini, Akşam gezmesine gidiyorlar, Çocuk,’’anne,baba ödevim var,’’ diyor. Kimse dinlemiyor. Oynamasaydın yapardın,diyor anne, Çocuk şaşırıyor. Ayak sesleri kaldırımda uzayıp gidiyor... Duyuyorum: Bir anne hasta yatağında doğruluyor, Pencereden akşamüstü yağan yağmurun ıslattığı caddeye bakıyor. ’’Şimdi köşeyi dönecek aslan oğlum, Kokusu burnumda tütüyor.’’ Çok geç olmadan bir kez daha oğlunu görmek istiyor. Oğlu gelmiyor ve anne tükeniyor... Duyuyorum: Caddenin başında gramofon sesi sessizliği bozuyor, Bir adam pişmanlıklarıyla baş başa, Koca evde anılarla dans ediyor. Anne göçmüş, Çocuklar yeni hayatlar kurmak için gitmiş. Düşük omuzlarını yanına alarak oturuyor adam Yumruğunu yerli yersiz vurduğu masanın önünde. Örtüsü sararmış yumruğunun izleri her köşesinde duruyor. Yer-mekan aynı arada tek fark var, Korku dolu gözler yok etrafında. Pişmanlık ömre zarar, En derinden yaralıyor. Duyuyor adam: Ahşap zeminde eşinin ayak seslerini, Gülümsüyor. Çocukların kuş cıvıltısını duyuyor,ama göremiyor, Yalnızlık korkusu tüm hücrelerini sarıyor. Unutuyor geçmişteki sancıları,gece nöbetlerini, yaşattıklarını Korkup, irkiliyor geçmişinden, Günde milyon kere ölüyor adam... Duyuyorum: Kavgaları,küfürleri,telaşları,ağıtları,imkansızlıkları... Oysa her gün, gün yeniden doğuyor, Ama insan ölümüne bir kez doğuyor. Bilmiyorlar... |
yalnız bır kalemden düşen gibi geldi dizeler
hissettirdi şairem
tebrıkler