Acının anaforundan geçiş
...
pürüzsüzlük suyun ve havanın tenidir sevgilim toprak damarlıdır biliyorsun leylak mayıs çiçeği rıhtım olmasaydı kayalar dinleyebilirdi dalgaların sesini sesin kulağı sağır göz yeni bir giysi ve yeni bir anlamlandırma büstü ibrahimin baltasında asılı ibrahim ibranicedir diyorsun ve acının çarpıcılığı küçük suların işi sayısız kıvrımlarla akıyoruz anımsamanın huniden anaforunda sevgilim sevgilim işte eylül ve ben diyorum kendi saydamlığından bir yay geriyor nisan atılıyoruz kardeşlerim!!! yan gelip yatmak yeri değildir, maden ve asker ocakları! sokağın cehennem ağzından kardeşlerim sözcüğünü alıp karın deşenle.., kurbağalar bir halkı öperken biz durmaksızın sevişiyoruz ... |
alkışlarımla...