İçimin Susmayan Çocuğuna.
İçimin susmayan çocuğuna...
. Hiçlik ve yokluk, savaş ve düşman, hep aynı kapıya çıkyor, acı ve ölüm kapısı... Gez-göz-arapacıktan ortalayıp, korkuma değmeden vur ki... çabaucacık öleyim. . Ağırıma gidiyor hani, alçakların ördüğü, yüksek duvarlar dibinde can vermek, . Çok sonraları da öğrenmedim hayatı, daha üçüne gelmeden, şehir hep muhasıra altındaysa, hemen büyürsün işte, . Bol gelir sana küçücük bir hücre, hapishane kocaman Dünya, hele volta avlusu, illede gökyüzü, birde kuşlar uçuyorsa mavi sonsuzlukta, esaretteyken bille özgürmüşsün hissi. . Kaç kere yağmur yağdı, ömrümden kaç yıldız kaydı, görmeden... Özgürlüğü arayıp tutsak kalan, fırtına dindiğinde hep yalnız olan, beni öyle bir azat et ki... sadece gülümsemem kalsın gamzende. . Zira ha ölmüşüz, hada esir gülmüşüz, her siren sesinde uyumuşuz,uyanmışız. Hepside aynı kapıya çıkıyor gülüm. Eyy içimin susmayan çocuğu... Sadece sen, sadece sen konuş. Şen-şakrak şarkılar söyle haykıra haykıra. Sussun bütün can sıkıcı sesler. Şunu bil ki çocuk... Bende güzel olan her ne varsa. Senin aksindir. yunus ça./ |