sessizliğine buseler
sizi kendi ağzınız ve kendi ellerinizle seveceğim
bir resimden aldım bu cesareti; tarih bilinciyle yoğrulmuş borderline çukurundan emanet belki de vaveyla unuttum hangi kutsal suhuftan yansıdı dilime ve hangi ayette geçti adım adınızla yan yana kim bilir.. suhufu ibrahimdi mesela soru sormayın bana yanıltırım bunca yanıt dururken gözlerinizle diliniz arasında sizi uzun uzun ağlatıp bazen de güldüren sesim biraz necip fazıl okumak gibi bir şeydi bakmak gibiydi ya da mona lizaya yitirdim ellerimi ve umuda dair sadağımda ne varsa kediler bile mırıldanır bunu ve elbette sarhoşlar ve diz kapağında yaralar saklayan evde kalmış kızlar yılkı zamanından kalmadır bu kadim telaş kardelenler ve belemir çiçekleriyle süslenmiş bir nidasınız yüreğimle dilim arasında bir bahçeyi tarumar ettiğimiz doğrudur elbirliği ile sarhoş taklidi yapıp dalarak bulvarlara gölgemizi kanatarak ışıklı sular sürüdük yüzümüze ben gördüm nehirler ısrarla kuruyordu yalancı aşklar büyüttüğümüz kaldırımlarda dağlardan sehirlere inerken gölgeler gözlerinizi ovarak uyanmalısınız ey insanlar yoksa umudu merhametli ellerinizle boğacaksınız tutup ihaneti kaldırarak düştüğü yerden alın yazısında sevdalı çocukların ve bu korkunçtur yarınlar için otağına düşmanlık oturunca insanın sizi kendi dudaklarınızla öperek hatırlatacağım size gülüşünüzü gülüşümle süsleyerek dokunacağım sobelenmemiş gözbebeklerinize kaybolmayasınız diye kıyısız yalnızlığınızda baharlar fışkıracak ağzımdan ağzınıza ki unutsun diye çocuklar korkuyu ateşse ateş gülse gül asi bir mum alevi gibi fırtınaların tam ortasında çam kozalağı gibi yanan yüzüm de sizindir ve gökyüzünün en sığ damarından alıntıdır bu sözler bir kadından öğrendim dalgın dalgın yürüyen yanaklarının alında sevişgen gül kokusu tenini tenimle örttüğü yerde uzatmayayım sözü evet güzel şeydir bu utanmadan yari düşünmek hıncahınç kalabalıklardan.. |