Kararık
kitap heyecanlarıyla dağıldı ev
kararık odada unuttuğum sesim hala seviyor seni... ölü kuş portreleri çiziyor uykum uyanınca bir göçten kurtuluyorum sanki bir ömür oluyor sana yeniden muhtaçlığım seni düşlemeden yüzümü bile yıkayamıyorum... huysuz çocuklar gibi ağlamaklı pazar kandırmacalarında sessiz ve sokak mahrumu sıkılganlara yağmurun ilk kokusunu anlatmak için bu rezilliğim... güneş almayan gözlere martılar çığlık taşısın diye gemiler çiziyorum düş atlaslarıma peşinsıra doğuş çabalarıyla yarım... bir sayfiye öyküsüyüm çoğalıyorum kendimde bile sokak isimleri ezberlemek gibi seni aramak kıta kıta akşam bulutları yorumlamak üşenmeden sazlıklarda... yorulmayan temmuzlarda ilk telaşımsın okul tatilleri kadar dışarı düşkünü kapılar kapalı ama yüreğim açık... kağan işçen... |