Tunçtan kadınlar
Tüm kadınlar biraz tunçtandı
bilekleri vardı (yıldız çürüğü renginde) bir de sesleri kokardı bazılarının inceden zeytin, ekmek kokusu işitilirdi bir yerlerde ah acıkmak, emsalsiz bir sessizlik miydi yoksa! Çoğunun canları vardı etin midir, ruhun mudur bilinmez dokunsan acırdı hemen; çıksa çıksa huy edinirdi ölmeyi... Kiminin rahmi vardı (malûlen emekli) kimin de memeleri (Yaş haddinden...) Öpsen "şarap mı içtin sen" diyecekler oysa üzüm koklamışım koltukaltlarında; ne bilsinler! Tüm kadınlar biraz masaldandı saçları vardı şiir kırığı rengi; yanmaz da üşürmüş gibi dururdu. Öpsem korkup da kaçardı rengi... Sonra çay severdi kimi, tavla oynar, bitmiş kalemlere mezar kazardık; kıble ne tarafta hemşerim? |