Teninin Tarihi
yalnızlığın tarihini yazdığımız
senin tenindir hira fresklerinin gergefine işlenmiş bir vahiyle kapinda göğermis gölge çiçeğinin yapraklarına yeşili muştulu o aşk fermanının keskin uğultusu hira! .. senin suskunluğundur böyle çınlayan sonsuzluğuna taşlar atılan bütün kuyularda senin yankılarına yeşillenen umutlar ekildi tebliğcine deli dediler yetmedi sâhir dediler yalancı cennet tasvirleri çizdiler ağıt yaktılar ve gömdüler aydınlığı her sabah haraçmezat putların abus suratlarına ey bezm-i elestin milyon yıllık gizemi ey eskimeyen söz yıpranmayan gerçek ey kalplere kazınmış aşk! mavi bir yüz olmuş gök ins u cinne bakıyor çatlaklarından sızan hüzmeler arasında hira yalnızlığım sevgilim gecedir; biraz tefekkür biraz hüzün epey fırtına devinsem çığlığım düşecek karanlıklardan ve kırılacak sabahın aydınlığı mutlaka sarıl ve kaburgalarıma serin sızılar ikram et de ki; üzülme korkma yetim çocukların titrek dudakları gibi kutsa beni ve de ki; ikra.. |