Ey Kalbimin Kardeşi
sen gülüşün kırmızı ağzındaki sevgili
ibrişim bir mendil gibi sarılırsın kalbimdeki yaraya ki kabuğunda korku çiçekleri birazdan başlasın isterim efsun birazdan çocukluğumdan kalma bir dalgınlıkla ve birazdan sokaklarda vurulacakken babalar ve oğullar tekmil pusuya yatacak şehir efsaneleri birazdan gri bir duvara yazılacak bir slogan o benim işte! teyakkuza geçsin diye imanlı çocuklar masmavi gülümsesin diye sokak irkilerek uyanıp uykusundan tüketip ufuktaki yıpranmış hüzünleri dipdiri bir isyanla sabitleyip bakışlarımı şarka dönerim yüzümü pejmurde dilim ve delişmen nazarımla haykırsam; ey umudun şavkıyan hançeri ey şiirime yaslanan masmavi tebessüm ey direnmenin bahçesi... çöllerden kuyulara nefretle atıldım ve derin tebessümlerle uzandım sürgünlere zindandan dolan kedere tutkuyla sevdalandım bütün kuytularda hercai bir düşmanlık varken bilsen ne karanlık tarihlerden geçti umut ne çok yandı dilim ateşle gül arasında şimdi munis bir sevgili gibi kucaklasan beni ve emzirsen dudaklarının etrafındaki bilişle aşkı öğretsen yeniden yeniden sedef kakmalı bir çakı gibi bilesen umudu düşleyerek ayıp şeyleri ve yasakları kırmızıyı mesela kana bulanmış humusu avutsan tekmil çiçeklere vefalı bir mevsim dileyerek filistinde gülüşü esmer çocuklardan aşkı ensesi mahcup kızlardan ve erkeklerden ödünç alarak damıtsan göğe doğru diyarbakırda yağmur gibi yağarak yangınların yaraların üstüne... bana aşkı ezberletsen yeniden sevgili kuyular bağlanmış taşlar salsam zulmün üstüne yüzümde bir hale gibi gezinse yusufî düşlerin şavkı kalbimde dağların ve ovaların kabaran umuduyla çocukların anaların ve gelinlerin hatta şiirlerin ve şarkıların ağzıyla haykırsam uzanarak ellerine arı ve duru rüyalar gibi; bizimdir bu acı bu umut ve bizimdir bu yaralı sevda ne varsa bizimdir sevgili yer ile gök arasında bizimdir ey kalbimin kardeşi.. |