ÖLÜME ÇEYREK KALA AŞK
Ölüme çeyrek kala gelen aşk
Ansızın kapını çaldığında Hiç düşünmeden, kapat suratına Belli ki o senin Azrail’indir… ././././././. Hayatın vebalini taşırken sırtında Aniden çıkıverirse karşına Çarpmak isterse sillesini, Vurmak isterse hançerini en derinden Direnme, kabullen. Çünkü ne kadar dirensen, kabullenmesen Ne kadar da kaçmak istesen köşe bucak Boşuna… O seni mutlaka bulacak… Zamanında yaşayacaksın o duyguyu Kıvamındayken tadacaksın Demini, tadını iyi ayarlayacak İnce belli bardakta yudumlayacaksın Ömrünün takviminden Bir yaprak da onun için koparacaksın Gerektiğinde gülecek, Gerektiğinde ağlayacak Ve illaki gerekiyorsa Zamanında unutacaksın Ama onu mutlaka tanıyacaksın Kaçış yok… Nasıl olsa bir gün kapını çalacak… Bomboş geçerse koca bir yaşam Gönlün hiç tanımazsa, Hiç tatmazsa o duyguyu Hep ertelemişsen ömür boyu Bu, senin eksikliğindir. Ve gelmişse kapına zamansız İşte o zaman celladındır, ecelindir Yaşarken, cehennemde yanmanın ta kendisidir Düşün… Namlunun ucundayken ve Ölüme çeyrek kala gelen aşk Ölmeden yaşanan kıyamet değil de nedir? Tanımı budur, böyle olur ancak Ve ölmeden senin kıyametin olacak… |