10
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2096
Okunma
Bu bir hikâye mi desem, yoksa masal mı?
Bilemiyorum…
Evvel zaman ile başlar tüm masallar
Oysa bu zamanın evveli hiç olmadı
Kalbur ise samanın hep dışında kaldı
Böyle bir hikâye belki de hiç yaşanmadı
Ne develer tellallık ne de pireler berberlik
Hepsinden vazgeçtim
Benim beşiğimi bile annem sallamadı.
Ben kimim?
Ben neyim?
Kimin kucağında açıldı gözlerim?
Kimin memesini emdim?
Bilemedim…
Babamı da annemi de hiç öpemedim
Onlardan horoz şekeri bile isteyemedim
İki insan beni dünyaya getirdiler
İyi, güzel de onlar nereye gittiler?
Göremedim…
Doğarken kulağıma fısıldamış biri babamın öldüğünü
Ve o fısıldarken,
Annemin gözlerini örtmüş diğeri
Sarmış sonra bilmediğim bir kucak
Ve gezdirmiş beni köşe bucak
Nihayetinde atmışlar köhne bir mekâna
Anne kucağı mı, baba şefkati mi
Yoksa bu mekân mı daha sıcak?
Çözemedim…
Hep kendim bağladım ayakkabımın bağlarını
Anne babalar severken çocuklarını, hep kıskandım
Ve hep çekildim bir köşeye… Ağladım
Halen saklarım yastığımın altında,
O günlerden geriye kalan
Olmayan oyuncaklarımı, yaşanmayan anılarımı
Şimdi de karar verdim yazmaya hayatımın dramını
Ama düşünüyorum da
Benimkisi hayat mı, hikâye mi, masal mı?
Karar veremedim…
Benim de sadece yaşamaktı niyetim,
Şimdiyse samanın dışında kalmış kalbur gibiyim
Ve işte geriye kalan…
Yalnızlık, hayat ve kendim
Ben yetim, yalnızlığım yetim, hayatım yetim…
5.0
100% (5)