SONBAHARGecenin bir yarısındayım, çayımın demindesin İşgal etmiş ruhumu sevdan, her zaman kalbimdesin… /-/-/-/-/-/-/-/-/-/- Sonbahar dayandı kapıma ve ben uykusuzum Aklımı kemirirken yokluğun ve gözlerin, huzursuzum Kan kusuyor deli yüreğim ve mutsuzum Fütursuz işlenmiş günahların vebalindeyim Ölüm gelse bile aklıma, yine de korkusuzum Ama düşündükçe ayrılığı, ne tadım kalıyor ne de tuzum Kuruyor dilim bir anda ve suskunum, susuzum… Dışarda deli bir rüzgâr, alacak gibi umutlarımı Çalacak hiç düşünmeden yarınlarımı Sevdamı koparacak bağrımdan Beni sensiz, beni kimsesiz bırakacak Boynum bükük kalacak, gözlerim mahzun bakacak ardından Kıracak dört bir yerinden kolumu kanadımı Vuslata giden yollarımı kapatacak Acımayacak sonbahar, sevdamı bir yaprak gibi savuracak… Ah şu sonbahar… Takvimlerden koparıp atasım gelir Yaşanmamış yıllarıma katasım, Her bir yaprak yere düştüğünde Ve her rüzgâr estiğinde delice Boğazına sarılıp sıkasım gelir Kan kusar yüreğim, boğazım düğümlenir Ve nedense her sonbaharın gelişinde Oyuncağı elinden alınan çocuk gibi ağlayasım gelir… |
Sonbahar hüzün yapraklarını döker yerlere