Bugünkurak bir gündü yağmur yağmadı nedense her yirmi üç Nisan’da olduğu gibi. bereket ülkemizi mi terketti çölü mü davet ettiler büyük büyük adamlar geldi çöl alabildiğine sonsuz görünen uzamda nokta bakışlarımla seyrettim adımlarıma yetişemeyen günü. gökyüzündeki parıltılar ne denli sonsuzdu oysa binerdim bir yıldızın ucuna gezdirirdi evreni demekki kalmışım çocuklukta yalnız gece çıkmamış yıldızlar güpegündüz geçivermiş önümden atlamışım terkisine sürmüşüm bir at gibi hem de tahtadan geçmişim bütün çocukları bugün bayrammış yaşanmamış bir bayram o çocukça havasında şarkılarla başlamamışım güne önce babamdan öğrendiğim marşlarla sonra bir yerlerden duyduğum duyurmamışlar coşkusunu yirmi üç Nisan’ların olağan bir gün gibi yaşanmış çocuklar büyüklerin koltuğuna oturtturulmuş öyle kolaymış sanki kul olmadan kimseye yükseklere tırmanmak egemenlik bayramıydı bugün egemenler bayram yaptılar belki çocukları görmedim bayramda nede ulusu çoğumuz unuttu evlerine bayrak asmayı bayramdı! çocukluğumun uçurtmasını uçurdum bir yıldıza takıldı oysa çok uzaklardaydı yıldızlar boyum nasıl ulaştı? 24. 4. 2014 / Nazik Gülünay |