Ölecek Avuçlarımsana veda mektupları yazamayacağım bağışla beni bağışla, çünkü yerli yersiz vedalardan nefret ederim ben içime bırakılan tüm anıların idamını isteyemem geçmişimden bunu bekleyemezsin benden değil mi?... bağışla beni sana veda edemem tek yalanım gitmek, gidemeyeceğim sessiz bir serzeniş biriktireceğim dilimin ucunda duyamayacaksın ve ağlayamayacaksın benim gibi göz yaşlarıma dokunan ellerinle, başka birinin saçlarında başka birinin avuçlarında arayacaksın yüreğini unutacaksın ellerimi... ben kimdim, adım neydi günlere mi ayıracağım burda olmayışını, aylara mı anlatacağım hangi yıla haykıracağım bir yaz soğuğunu; yokluğunu bir varmış denilen masalın sonunu senin, benim, bizim yazdığımızı herkes seni ararken içimin en derin dehlizlerinde nasıl anlatacağım, kime anlatacağım senin bensiz sustuğunu mevsimlere sövemeyeceğim seni benden aldıklarında bile çünkü mutlu aşk hikayelerinde fotoğrafların vuracak beni tokat gibi çarpacak yüreğime... özleyeceğim, bilmeyeceksin bilmeyeceksin ki ayrılık bir uçurumdur senin kurtulduğun bir uçurumdur, düşmemek için yokluğuna tutunduğum sen koştukça uzaklaşırken ben kıyısında bize üzüleceğim belki üşüyeceğim gelmeyeceksin beni senden başkasının avutamayacağını söylemeyeceğim onlara insan birilerini dinlemedikçe sağır kalır kendine, biliyorum dinleyeceğim herkesi, oysa her cümlelerinde bir kez olsun geçeceksin ve bir kez daha hatırlayacağım seni, bin kez daha hatırlayacağımı bilerek yazarken kanayan kalbime inat, kanatmayacağım ellerimi unutursun diyecekler, unutmak istemeyeceğim ki bir selamına muhtaç umut dualarımda adını anacağım ölecek avuçlarım unutamayacağım... |