Kendinden Kalabalıklaşmış Bir Radyogeziyorum adını kimsenin koymak istemediği bir bulutta ya da mesela söylüyorum sesini açmaya kimsenin cesaret edemediği kendinden kalabalıklaşmış bir radyoda sonra susuyorum yabancıladığın kelimelerle özletiyorum kendimi özlüyorsun ama nasıl sessiz nasıl hissiz ve evsiz evin yok mu sahi senin hep buralarda, tam şuramda, solcağazımda işin ne? eski bir radyo gibi yine sesim adının başka yeri yok sanki, yeri hep içim çiziyorum resimden zerre kadar anlamayan ukala bilmişliğimle saydam bir portre gibi yüzün karşımda neresinden bakarsam bakayım aklın hep başka bulutlarda ve geziyorsun adını hiç koymak istemediğim o uzaklarda ya da mesela söylüyorsun sesini açmaya kimsenin cesaret edemediği kendinden kalabalıklaşmış bir radyoda evin yok mu sahi senin hep içimde, sesimde, her sözümde işin ne? |